top of page

Duygusal Dayanıklılık Sanatı: Zor Zamanlarda Ayakta Kalabilme Gücü



ree

Hayat, bize her zaman yumuşak davranmaz. Bazen beklenmedik bir kayıp, bazen ilişkilerde yaşanan zorluklar, bazen de sadece günlük hayatın yükü… Hepimizin zaman zaman yorulduğu, içe kapandığı, kendini yalnız ve çaresiz hissettiği anlar olur. Peki bizi bu fırtınalardan sonra tekrar ayağa kaldıran şey nedir? İşte tam burada duygusal dayanıklılık (resilyans) devreye girer.


Duygusal Dayanıklılık Nedir?

Duygusal dayanıklılık; zorluklara rağmen içsel dengeyi koruyabilme, krizlerden sonra yeniden ayağa kalkabilme ve yaşananlara rağmen hayata umutla bakabilme becerisidir. Bu, sadece güçlü olmak anlamına gelmez. Asıl dayanıklılık, zor zamanlarda da kırılmadan var olabilmek, hatta bu deneyimlerden öğrenerek gelişebilmektir.

Duygusal dayanıklılığa sahip bireyler duygularını bastırmak yerine tanır, sınırlarını bilir, yardım istemekten çekinmez ve en önemlisi: kendini tanır ve olduğu haliyle kabul eder. Çünkü içsel dayanıklılık, başkalarının değil, kendi gözlerimizle kendimize bakmayı öğrenmekle başlar.

Zaman zaman hepimiz zorlanırız. Fakat bazı insanlar bu zorlanmaları hayatına entegre edebilir, hatta bu deneyimlerden güçlenerek çıkabilir. Bu beceri bir yetenek değil, geliştirilebilir bir yaşam duruşudur. Ve herkesin içinde bu potansiyel vardır.


Kendini Tanımadan Dayanıklılık Gelişmez

Duygusal dayanıklılığı geliştirmek; önce “Ben kimim?”, “Neye ihtiyacım var?”, “Hangi düşünceler bana iyi gelmiyor?” gibi sorulara içtenlikle bakabilmeyi gerektirir. Kendini tanımak, zayıflıklarını değil; kaynaklarını görmek demektir. Çünkü dayanıklılık, “hiç zorlanmamak” değil, zor zamanlarda bile kendi ihtiyaçlarını, duygularını ve sınırlarını fark edip onlara sadık kalabilmektir. Zor zamanlar, bizi çoğu zaman kendi değerlerimizden, ihtiyaçlarımızdan ya da sınırlarımızdan uzaklaştırabilir. Oysa tam da bu anlarda, içsel değerlerimize dönmek ve kendimize sadık kalmak, duygusal dayanıklılığın temelidir. Yanlış yapmamak değil; kendine dürüst kalmak asıl güçtür.


Her Bireyin Çözümü Kendisinde Saklıdır

Danışanlarımla yaptığım birebir görüşmelerde en çok karşılaştığım şey şu: “Ben neden böyleyim?”, “Neden herkes başa çıkabiliyor da ben zorlanıyorum?” Oysa her bireyin yaşam öyküsü, başa çıkma şekli ve içsel kaynakları kendine özgüdür. Duygusal dayanıklılık, dışarıdan alınan sihirli bir çözüm değil, içimizde keşfedilecek bir potansiyeldir. Benim görevim ise bu yolculukta sana ışık tutmak.


Unutma, dayanıklı olmak her şeyi tek başına halletmek değil; zorlandığında da kendine şefkatle yaklaşabilmektir.


Sen değerlisin. Ve içindeki ışık, bazen gölgelerin ardından da parlar.


Bu yolculukta yalnız olmadığını bilmeni isterim.


Sevgiyle, Havana

 
 
 

Kommentare


bottom of page